HacUmreHaber.com
Türkiye'nin İlk Hac ve Umre Haber Portalı

Adana’nın tarihî simgesi Ulu Camii

0

Adana Ulucamii, plan itibariyle Artuklu geleneğini devam ettirmesinin yanında renkli taş süslemeleri ve yüksek kasnaklı sivri kubbeleriyle Memlük, dilimli kemerleriyle Zengî üslûbunu uyumlu bir terkiple bünyesinde toplayan, çinileriyle de Osmanlı etkilerini yansıtan güzide bir yapıdır. Ulu Camii Ramazanoğlu Beyliği Dönemi’nde Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1508 yılında inşasına başlanmış  1541 yılında Halil Beyin oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından bitirilerek ibadete açılmıştır. Cami ile birlikte Halil Bey Mescidi (Küçük Mescid) medrese harem, selâmlık, Çarşı Hamamı, Gön Hanı, imaret, arasta ve çarşılarla bir külliye oluşmuştur. Bu yapılardan Gön Hanı’nın sadece kapısı ayakta kalmış, selâmlık olarak bilinen yapının ancak bir kısmı harap durumda günümüze ulaşmıştır. Ulucami ile içinde bulunan türbe, yanındaki medrese ve diğer yapılar ise orijinal mimarilerini korumuştur. Taş, tuğla ve yer yer her ikisinin birlikte kullanıldığı ulucami asıl cami, türbe ve caminin batısındaki dikdörtgen planlı eski bölüm olmak üzere üç kısımdan meydana gelmektedir.  Asıl caminin sade başlıklı bir sıra sütunla kıbleye paralel iki nefe bölünmüş harimine kuzeydeki avludan açılan sivri kemerli üç kapıyla girilmektedir. Siyah-beyaz taşlarla alternatif örülen kemerler birer sıra mukarnas, geometrik süsleme firiziyle süslenmiştir. Mihrap önü yüksek bir kasnak üzerine oturan kurşun kaplı soğanvari bir kubbeyle diğer yerler çapraz tonozlarla örtülmüştür. Harimin batısında Ramazanoğulları beylerinin namaz kılmasına mahsus olduğu tahmin edilen, caminin bünyesine dahil bir bölümle doğusunda içinde üç sanduka bulunan, mihrabın önündeki kubbenin tam bir benzeriyle örtülü türbe yer almaktadır. Sandukalar ve bu üç mekân duvarları 1,30 m. seviyesine kadar XVI, XVII. yüzyıl çinileriyle kaplanmıştır. Mihrap, çinilerden başka minberle birlikte Zengî ve Memlük geleneğini aksettiren renkli taş kakmalarla ayrıca tezyin edilmiştir. Avlunun batı tarafında sade başlıklı sütunların taşıdığı, oluklu kiremit kaplı kubbelerle örtülü bir sıra, kuzey tarafında ise iki sıra halinde revaklar bulunmaktadır. Halil Bey tarafından konulan 914 (1509) tarihli kitâbenin yer aldığı doğu taçkapısı siyah-beyaz taş işçiliği ve dikine gelişmiş şekliyle Memlük üslûbunu yansıtır. Onun yanında, üzeri dilimli sağır kemerler ve düğümlü düz kuşaklarla süslenmiş sekizgen gövdeli, şerefesinin üstü sakıflı minare vardır. Avlunun batısında vakfiyesinde dârülkurrâ olarak zikredilen, beş kapalı mekânla bir dehlizden meydana gelen üçüncü bir kısım daha bulunmaktadır.  Ramazanoğlu Medresenin orijinal kapısı günümüze kadar ulaşmıştır. Medresenin girişinde şadırvan bulunmaktadır. Şadırvanın sekiz tane kolunu var. Bu sekiz kolan Selçuklu yıldızını temsil etmektedir.  Medrese binası  günümüze kadar farklı değerlendirilmiştir. 2016 yıılından bu yana Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Kadın Aile ve Gençlik Merkezi’nin (KAGEM) Adana Şubesi Ramazanoğlu Medresesi’nde hizmet verilmektedir. KAGEM Adana Şubesi’nde Klasik Türk İslam ve Osmanlı sanatları halkla buluşturuluyor.  Medreseden çıktığınızda ise. Çay ocağı tarafını göreceksiniz. Günümüzde çay ocağı olarak kullanılan kısım geçmişte hamam olarak kullanılıyormuş.  Çay ocağının tam karşısında ise kafeste bir türbe yapısı göreceksiniz. Bu kabristanda ise Ramazanoğlu beylerinin kızları ve hanımının olduğu belirtilmektedir. Kaynak

Adana’nın tarihî simgesi Ulu Camii konulu makalemizi yada haberimizi okuduğunuza seviniyoruz. Konu ile ilgili daha ayrıntılı bir araştırma için sitemizde arama yapabilirsiniz. Yeni içeriklerimiz için sitemizi sık sık ziyaret ediniz. Adana’nın tarihî simgesi Ulu Camii yorumları okumak için sayfanın en altına gidebilirsiniz. Yazımız ile ilgili değerli eleştiri veya destek yorumlarınızı yorum bölümümüze lütfen yazınız.

  Sponsor Reklamlar Önem Arzetmektedir
yorum Yap
PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com