SES: “Hasta ve Çalışan Güvenliği Tehdit Altında”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesinde yaşanan felaketten başlayarak 112 ambulansları, hastanelerin klima sorunları ve yemek sorunlarının halkın sağlık hakkına yansımasını değerlendiren bir açıklama yaptı. Genel merkezde gerçekleşen toplantıda SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey açıklamalarda bulundu.
Sağlık Sisteminin Cilası Dökülüyor!
Mevcut sağlık sisteminin halk ve emekçiler yararına olmadığını “dönüşüm-reform-beyaz reform” adı altında yapılan uygulamaların sağlıksızlık ürettiğini ve yaşamlarımıza kastettiğini defalarca dile getirdik. Bu sistemin “Pandemide cilası döküldü. Depremde enkaz altında kaldı” söylemlerimizin boş olmadığını ne yazık ki her gün yaşadığımız yeni bir facia ile deneyimliyoruz. Sağlık alanında çalışma alanlarının giderek güvensiz olması, denetimsizlik ve olumsuzluklar sonrası işletilen süreçlerin kapalı kapılar ardında yürütülmesi aşağıda sıralayacağımız sorunların temel nedenidir. Çok yakın tarihlerden son bir iki haftada yaşanan birkaç örnekle bir kez daha neden bunu söylediğimizi hatırlatmak isteriz.
4 Ağustos 2024: Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesinde yenidoğan yoğun bakım ünitesinin sıcak su tesisatının patlaması sonucu tavan çöktü. Bir bebek yaşamını yitirdi. Sağlık emekçileri yaralandı.
4 Ağustos 2024: Bursa İnegöl ilçesinde iki ambulans kazaya karıştı, sağlık emekçileri yaralandı.
4 Ağustos 2024: Kendisini üyelerimize ve sendikamıza yönelik yaptığı ayrımcı politikalarından dolayı iyi bildiğimiz AKP’li Nüket Hotar’ın rektörlüğü döneminde doktor istifaları, intiharlar ve mobbing iddiaları, hekim ve hemşire eksikliği, hekim eksikliği nedeniyle branş dışı görevlendirmeler gibi skandallarla gündem olan Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi Acil Servisi “daha iyi hizmet sunmak amacıyla 01.08.2024 tarihinden itibaren tadilata girmiştir” bilgilendirmesi ile hizmete kapatıldı.
30 Temmuz 2024: Erzurum’un Oltu ilçesinde ambulans kazasında iki sağlık emekçisi yaşamını yitirdi.
30 Temmuz 2024 tarihinde Muğla Bodrum 12 No’lu Ortakent ASM hekimi Dr. Mustafa Hürkal sözel ve fiziksel şiddete uğradı kalp krizi geçirdi ve halen yaşam mücadelesi veriyor.
29 Temmuz 2024: Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Acil Serviste hasta yakınlarının bıçaklı kavgası sonucunda 1 sağlık emekçisi yaralandı.
29 Temmuz 2024: Kayseri’de emniyet müdürünün çocukları tarafından doktora yönelik şiddet olayı yaşandı.
29 Temmuz 2024: Diyarbakır Çocuk Hastanesinde dağıtılan yemekten yara bandı çıktı.
25 Temmuz 2024 KTÜ Farabi Hastanesinde görev yapan hekime yönelik şiddet eylemi gerçekleşti.
24 Temmuz 2024 Amed Şubemiz Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesinde ameliyat oda sıcaklıklarının 32 °C derece olmasına rağmen ameliyatların devam ettiğini duyurdu. Hasta güvenliği ve enfeksiyon kontrol önlemleri gereği ameliyathane oda ısısı aralığının 20-23 °C derece olması gerekmesine rağmen 10 hastanın ameliyatının 35 °C derecede yapıldığı iddiasına cevap verilmedi henüz. Doğunun en büyük illerinden birinde bu durum yaşanıyorsa Antalya, Adana, Şırnak İdil ve Cizre Devlet Hastaneleri ameliyathane odalarının sıcaklık ve nem oranlarını da merak ediyoruz aslında.
20 Temmuz’da Kızıltepe Devlet Hastanesinde çalışan ve hastalara verilen kahvaltının yetersizliğini kamuoyuna duyurmuştuk.
20 Temmuz’da Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde klima menfezlerinden akan suyun çalışma ortamında çalışan ve hastaların hayatlarını nasıl tehlikeye attığını gösteren görüntüleri paylaşmıştık.
17 Temmuz 2024: Dicle Üniversitesi hastanesinde hasta, hasta yakınları ve sağlık emekçileri dağıtılan öğlen yemeğinden kaynaklı zehirlendi. 2000 kişiye dağıtılan yemekten resmi kayıtlara göre zehirlenenlerin sayısının 150 kişi olduğu basına ve kamuoyuna yansımıştı. Sayının az tutulması için yöneticiler devreye girmiş, sağlık emekçilerine, istirahat raporu bile verilmemiş, iş kazası bildirimi yapılmamıştı. Dengeli ve yeterli beslenmeye yetmeyen, yandaş şirketeler kar etsin diye bize işyerlerimizde yedirilen yemeklerle zehirleniyoruz.
10 Temmuz 2024 Mardin Kızıltepe Devlet Hastanesinde 45 °C derecelik sıcak havaya rağmen çalışmayan soğutma sistemi nedeniyle emekçiler ve hastaların yaşamalarının tehlikede olduğunu ifade eden yönetici ve temsilcilerimizin görev yerleri değiştirilmeye çalışıldı.
Bugün İstanbul’dan Mardin’e pek çok birimde klimalar ya çalışmıyor, ya da bakımları uygun periyotlarda yapılmadığı için hasta ve çalışanlar için solunum yolu hastalıklarına yol açan biyolojik risk etkeni oluyor. Bu durumu dile getiren üye ve temsilcilik yöneticilerimizin İSG birimlerine, kurullarına verdikleri dilekçeler işleme alınmıyor, dilekçelerine cevap verilmiyor, yöneticilerimiz birimleri değiştirilerek suskun kalmaları için baskıya maruz kalıyorlar. Hasta ve çalışan güvenliğini umursamayan, riskleri gidermedikleri için iş kazasına yol veren kamuyu zarara uğratan, önce zarar verme ilkesini yok sayan bir yöneticinin ne soruşturmaya tabi olduğunu ne de ceza aldığını görmüyor, duymuyoruz.
25 Mayıs tarihinde Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Ünitesinde diyaliz sonrası 3 diyaliz hastası yaşamını yitirdi. Bu olaydan sonra suçlular yine çalışanlar olmuş idarecilerin hiçbiri ceza almamıştır.
Bu olayların hiçbiri münferit, beklenmedik değil. Alınmayan önlemler sonucu gerçekleşen durumlardır. Alışmayacağız.
Son zamanlarda basına yansıdığı şekliyle “sağlıkta sarı yapılanma” olarak ifade edilen yetkilendirilmiş sendikası yapı ile bakanlığın iş birliği içinde sağlık kurumlarına yapılan atamalardaki liyakatsizlik daha fazla gün yüzüne çıkıyor. Ayrıca bu liyakatsiz yöneticilerin sözleşmeleri görevlendirmeler nedeniyle nasıl çifte maaşa bağlandıkları, haksız kazançları deşifre edilmişti.
Uzun çalışma süreleri sonucunda ortaya çıkan yorgunluk ve ona bağlı dikkat eksikliği, bozuk ve sağlıksız ambulanslar, eksik personel istihdamı, asılsız ihbarlar bir de üstüne ülkenin trafik keşmekeşliği, vakaya yetişmede zaman baskısı ve idari soruşturma kaygısı 112’lerde sağlık emekçilerinin hayatına mal oluyor.
İş yerlerimizde işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle yaralanıyor, ölüyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bağlı ilgili mevzuat uygulanmıyor. İş kazaları ve iş cinayetleri sonrasında Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini yapmamaya devam ediyor, kimse hatasının bedelini ödemiyor. Yandaş sendika da zaten bildiğiniz gibi.
Kışkırtılmış sağlık talebi, önemsenmeyen koruyucu sağlık hizmetleri ve uygulanmayan sevk sistemi, yetkililerin kışkırtıcı dili, personel eksikliği nedeniyle yetişilemeyen nitelikli hizmet verilemeyen sağlık kurumları, 5 dakikalık muayeneler, ayları yılları bulan görüntüleme randevuları gibi birçok olumsuzluğun nedeni olarak sağlık emekçileri her gün artan sağlıkta şiddeti yaşıyorlar.
Halkımız çok iyi bilsin ki bu sistemin sorumlusu emekçiler değildir. Sorumlular bellidir. Sağlık sistemi değişsin diye taleplerimizi hep beraber iktidara yönlendirmek zorundayız. Birlikte mücadele etmek zorundayız.
Değerli çalışma arkadaşlarımızı, siz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini; canımıza kasteden, mobbingi, şiddeti bize reva gören, uzun çalışma saatlerine rağmen düşük ücretlere mahkûm eden bu sistemin değirmenine su taşıyan sendikalara karşı, emekçilerin örgütlenmesine kanal açan ve bizlerin gerçek sendikası olan SES’te örgütlenmeye çağırıyoruz. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Sponsor Reklamlar Önem Arzetmektedir