“İlaç Yokluğu Şiddete Neden Oluyor, Bir An Önce Çözülmeli”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, çocuklara yönelik kullanılan antibiyotikler, soğuk algınlığı ve burun spreyi gibi ilaçlarda yaşanan yokluğun, mevsimsel hastalıkların çokluğundan kaynaklı olarak bir tek Türkiye’de değil dünya genelinde yaşandığını söylemesi üzerine eczacılardan tepkiler geliyor. İlaç yoklukları nedeniyle reçeteye yazılan ilaçları eczanelerden temin edemeyen vatandaşlar ile eczacılar arasında tartışmalar yaşanıyor. Kayseri’de bir hastanın ilaç bulamamasından kaynaklı bir eczanede şiddete başvurmasının ardından bir haber de Ankara’dan geldi. Yine reçetesine doktor tarafından yazılan ilacı eczanede bulamayan bir vatandaşın eczanede şiddete yöneldiği bilgisine ulaşıldı. Bilim Sağlık Haber Ajansı konuyla ilgili Ankara Eczacılar Odası Başkanı Eczacı Taner Ercanlı’dan bilgi aldı. Ercanlı, ilaç yokluklarından kaynaklı olarak eczanelerde şiddet olaylarının yaşandığını, ilaca ulaşamayan hastaların eczanelerde şiddete başvurduklarını ve bu olayların her geçen gün artış gösterdiğine dikkat çekti.
“Kriz Bağıra Bağıra Geldi”
Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı, ilaç krizinin pandemi sürecinin başlarında çok büyük sıkıntı gibi algılanmadığını ancak pandemi sonrası krizin bağıra bağıra geldiğini söyledi. Adım adım yaklaşan krize dikkat çektiklerinin altını çizen Başkan Ercanlı şöyle konuştu: “Hem dünyadaki gelişmeler hem ülkemizdeki yüksek enflasyon ve kurdaki aşırı artışla beraber ilaçların da bulunurluğu ile ilgili ciddi sıkıntılar olacağını söylemiştik. Nitekim de oldu. Bunun çözümüne yönelik de maalesef alınan tedbirler önlemler tamamen pansuman niteliğinde, palyatif tedbirler olarak kaldı. Tüm bunların sonucunda Aralık ayında Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘sorun birkaç gün içinde çözülecek’ dedi. Sonra ‘3-4 hafta içerisinde çözülecek’ dedi. Şimdi o süre bitti. O sürenin sonunda eczanelerimizde halen ilaç krizi yaşıyoruz.”
“İlaç Krizinin Sorumlusu Hastalar Oldu”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, “mevsimsel hastalıkların fazlalığından kriz yaşanıyor” açıklamasını eleştiren Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı şunları söyledi: “Konunun sorumlusu hastalar oldu. Demek ki hastalanmazsak zaten ilaç krizi olmayacak. Bakanın sözlerinden böyle bir sonuç çıkıyor. Bu kurumların görevi bu krizleri öngörmek ve gereken tedbirleri almaktır. Bunları öngörüp, gereken tedbirleri almadığınız takdirde de bu sonuçlar kaçınılmaz oluyor. Hastalarımız eczaneye geldiğinde ilaçların ciddi anlamda yokluğuyla karşı karşıya kalıyorlar. Ve artık eczanelerde şiddet olayları da artmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de bu sabah Ankara’da bir eczanede, eczacı ile hasta arasında tartışmalar olduğu ihbarını aldık. Hastalar, sanki ilaç var da eczacılar vermiyormuş gibi bir psikolojiye büründüler. Ve bu şiddet olayları günden güne artış gösteriyor. Bir an önce bu işin çözümlenmesi gerekiyor. İlaç yokluğu kabul edilebilecek bir şey değildir. Hastalığın çözümü ilaçtır. Başka bir çözümü yoktur.”
“Antibiyotik, Mide, Kanser Ve Hormon Preparatlarında Sıkıntılar Var”
Türkiye’de yaşanan ilaç krizinde şu anda en çok akut rahatsızlıklarda kullanılan birçok antibiyotik grubunda, çocuk şuruplarında ciddi sıkıntılar olduğuna dikkat çeken Ercanlı, “Mide ilaçlarının, kanser ilaçlarının da bir kısmında sıkıntılar var. Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların birçoğu yok. Yurt dışından ithal gelen ürünlerin ithalatında da yine ciddi anlamda sıkıntılar var. Hormon preparatları yok. Birçok ürün skalasında ‘yoklar’ sürekli değişerek güncellenerek devam ediyor. Bazısına bakıyorsunuz bugün var, ertesi gün yok. Bir dengesizlik de söz konusu. Sıkıntı büyük” dedi.
“Çözüm İlaç Fiyat Kararnamesinde Revize Ve Milli İlaç Politikasında”
“Mevcut ilaç kararnamesiyle bu ilaç yokluklarının çözümü çok mümkün değildir” diyerek açıklamalarına devam eden Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı son olarak konunun çözümü hakkında şöyle konuştu: “Türkiye’nin bir an önce çağın gereklerine uygun ilaç fiyat kararnamesi ve milli bir ilaç politikasına geçmelidir. Savunma sanayi gibi ilaç politikası da bir koruma kapsamına alınıp buradan da bir milli devlet politikası geliştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde ilaçta dışa bağımlılık devam ettiği müddetçe, biz bu ‘yok’ meselesini hep yaşarız. Bu dönem antibiyotikler ve hormon preparatlarını konuşuyoruz. Önümüzdeki dönemde başka şeyleri konuşuruz.”
Sponsor Reklamlar Önem Arzetmektedir